Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu KKTC’de temaslarda bulunuyor.
Başbakan Ersan Saner’i ziyaret eden Çavuşoğlu, yeni kurulan hükümete başarılar dileyerek, hükümetin Kıbrıs Türk halkının beklentileri doğrultusunda başarılı hizmetlere imza atacağına inanç belirtti.
Korona virüsü ile mücadele konusunda hükümetin kararlı bir şekilde çalıştığını kaydededen Çavuşoğlu, TC’nin KKTC’ye şu ana kadar toplan 40 Bin aşı ulaştırdığını, önümüzdeki süreçte de yeterli aşının TC’ye gelmesi ile KKTC’ye de gönderileceğini belirtti ve “Kıbrıs Türk halkını bu anlamda da yalnız bırakmayacağız.” dedi.
Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunda 5+1 BM gayrı resmi toplantısının gerçekleşmesi için trafiğin hızlandığını kaydederek, BM’nin toplantıyı Mart ayında gerçekleştirme ihtimali olduğunu, ziyaretinde TC ve KKTC’nin segileyeceği tavır ve atılacak adımların değerlendirileceği kaydetti.
Çavuşoğlu, ziyaret amacının Kıbrıs Sürecini birlikte değerlendirmek ve yeni hükümete de desteklerini bir kez daha göstermek olduğunu anlattı.
Başbakan Ersan Saner de TC ile KKTC arasındaki ilişkiler tarihi bağlardan dolayı, Anvatan Yavruvatan ilişkisi içerisinde, Türk ulusunun kopmaz bir parçası olak devam ettğini kaydederek, “Türk ulusunun bir parçası olarak KKTC’de her zaman Anavatanımız ile birlikte hareket edip özellikle bölgemizdeki mavi vatan konusunda da sizlerle birlikte hertürlü kararı almaya ve uygulamaya devam edeceğiz” dedi.
Her zaman Anavatan TC yanımızdadır, başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay’a da teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum” diyen Saner, “gerek 2020 Mali protokolünün gerçekleşmesi, gerekse 2021 yılında imzalayacağımız Mali protokolle ilgili olarak görüşmeler yaptık, bunun da meyvelerini göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Tüm dünyada sagınla ilgili zor bir süreçten geçildiğini kaydeden Saner, TC’nin gönderdiği aşılarla bu sürecin de aşılacağına inanç belirtti.
Kıbrıs konusunda da konuşan Saner, çözüm bulunamamasının sebebinin Rumların aslında Kıbrıslı Türklerle tarih boyunca hiçbirşey paylaşmamasından kaynaklandığını kaydederek, Kıbrıs’ın BM’nin önündeki en uzun süreli dosya olduğunu söyledi.
Saner, BM’nin Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini bile tanımak istememesi, parametreler konusunda ayak sürümelerinin, Kıbrıs konusunda artık farklı bir yönelime geçmenin zamanı geldiğini göstermekte olduğunu kaydetti.
Crans Montana’da da gerek TC’nin gerekse KKTC’nin tüm iyi niyetine rağmen yine bir çözüm bulunamadığını kaydeden Saner, “Bunun da federasyon görüşmelerinin fazla bir anlamı kalmadığını ifade etmektedir” dedi.
“Artık masa dışında anlaşılmadığı taktisde, herhangi bir masanın kurulmasının çok da mümkün olamayacağını ifdade etmiştiniz, bu bağlamda 5+1’e de gidilecekse önceden bütün konuların anlaşılmasından sonra masanın kurulabileceği ifade edilmişti. Bu çeçevede de bakıldığında bizler de 5+1 toplantılarına katılacağımızı ama dışarda anlaılmadan da butoplantılara katılmanın Kıbrıs Türk halkı için bir anlamı olacağını düşünmüyorum” dedi.
Saner, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, iki devletli bir çözümü nasıl savunabileceğimizi, KKTC’nin dünyada görünülürlüğünün artırılabilmesi için neler yapılabileceğinin ortaya konulmasıdır, Kıbrıs Türk halkı egemen eşitliğinden asla taviz vermeyecektir. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi bizler için hayati önem taşımaktadır. Biz bunun dışında gerhangi bir çözüm modelinin Kıbrıs Türk halkının yararına olacağına inanmıyoruz” dedi.
