Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi oy çokluğu ile onaylandı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 1 milyar 315 milyon 545 bin 400 Türk Lirası olarak önerilen Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi oy çokluğu ile onaylandı.
Bütçeyle ile ilgili ilk sözü CTP Milletvekili Fide Kürşat aldı. Kürşat konuşmasında, bu yılın sancılı olmasının beklendiğine dikkat çekerek, tarım bütçesinin önemli olduğunu söyledi.
KKTC’nin dışa bağlı ve kırılgan yapısıyla tüm sektörlerde çok ciddi sorunlar yaşandığını kaydeden Kürşat, dövizde yaşanacak herhangi bir dalgalanmayla bütçede ciddi sıkıntıların yaşanacağını söyleyerek, ek bütçe sinyallerinin şimdiden alınmaya başlandığını belirtti.
Ülkede katma değeri yüksek alternatif üretimlerin yapılması gerektiğine dikkat çeken Kürşat, dünyada enflasyon yaşanırken ülkede TL’nin de değer kaybetmesiyle enflasyonun katmerlenerek arttığının görüldüğünü söyledi.
Doğrudan Gelir Desteği ödemelerindeki sıkıntılara değinerek, geçen yıldan ödenmesi gereken destek ödemeleri olduğunu kaydeden Kürşat, bu ödemelerin ne zaman yapılacağını sordu.
Kürşat, halen ödenmeyen gübre desteğinin ise, fiyatlardaki ciddi artıştan dolayı üreticiye katkısının önemini yitirdiğini savundu.
Kaçak et konusunda Veteriner Dairesi’nin nasıl hareket ettiğini soran Kürşat, enflasyondan en çok etkilenen tarım ve hayvan üretimi konularda bakanlığın nasıl bir çalışma yaptığını merak ettiğini belirtti.
TOROS
CTP Milletvekili Fikri Toros da konuşmasında, tarım sektörünün büyük oranda arpa üretimine dayalı olduğuna işaret etti.
Hayvan hastalıklarının rehabilitasyonunun tamamlanması gerektiğini dile getiren Toros, üretilen süt mamullerinin daha büyük pazarlara ulaşması gerektiğini kaydetti.
Hellim konusundaki görüş ve önerilerini dile getiren Toros, ette yerli üretimin desteklenmesinin öncelik olduğunu belirtti.
ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali ise konuşmasında, tarım bütçesinin yetersiz olduğunu dile getirdi.
Tarımın ciddi bir tehlike ve tehditle karşı karşıya kaldığını dile getiren Şahali, Tarım Bakanlığının edilgen bir duruma düşürüldüğünü söyledi. Şahali, bakanlığın halkla ilişkiler çalışmalarına bakıldığında tarım sektörü ve tarımsal üretime yönelik bir çalışmanın yapılmadığının görüldüğünü kaydetti.
Doğrudan Gelir Desteği kaleminde geçmiş yıllara göre 2023’te bir azalma görüldüğünü kaydeden Şahali, bunun üretime verilen değeri gösterdiğini belirtti.
Öngörülen plan ve projeler hayata geçmeden nasıl bir tarım politikası yapılabileceğini soran Şahali, tarım ve çiftçilerin yok olmamak için “tepindiklerini” ve tarım kesiminin giderek fakirleştiğini söyledi.
Ülkede kırsal kalkınma istendiğini ancak kırsal alanda yaşamın azalma göstermesi halinde tarım alanlarının nasıl korunacağını soran Şahali, kırsal alanların inşaat alanına dönüştürülmesi tehlikesinin var olduğunu belirtti.
Kuraklık haritası saptanması konusunda çalışma yapılması gerektiğini dile getiren Şahali, ilgili paydaşlarla en erken zamanda kuraklık haritası çalışmasına başlanması gerektiğini kaydetti.
Genel Tarım Sigortası Fonu kaynaklarının önemine dikkat çeken Şahali, fonda açılacak münhalin siyasete kurban edilmemesi temennisinde bulundu.
Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün çalışmalarına çok önem verdiğini dile getiren Şahali, üretimin, gerçekleştirilen çalışmalar ışığında yapılması gerektiğini söyledi.
Türkiye’den gelen suyun kapsama alanının genişlemediğini dile getiren Şahali, suyun tam kapsamlı kullanılmasıyla ilgili 2023 yılında yapılacak çalışmaları sordu.
Orman yangınlarına da değinin Şahali, yangınlarla ilgili hazırlanan raporların bütçe görüşmelerinin bitmesinin ardından okunacağına işaret etti.
Orman arazisi olarak ayrılan alanların bakanlık tarafından başka amaçlarla kullanılması izninin neye dayanarak verildiğini soran Şahali, bu kararlarla Anayasa’nın ihlal edildiğini ve konunun yargıda olduğunu belirtti.
Toprak Ürünleri Kurumu’na alımlarda yaşanan sıkıntılara değinen Şahali, devlette yapılan ihalelerin usule uygun olmadan hazırlanmasından dolayı sürekli duvara toslandığını savundu.