Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 381 milyon 848 bin 500 Türk Liralık Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesini görüşmeye başladı.
Bütçe üzerine ilk sözü HP Genel Başkanı Kudret Özersay aldı. Özersay, tarım, hayvancılık ve sanayi alanında dünyada üretim ve ticaret iş birliğinin ön plana çıktığını ancak salgın şartlarının yaşandığı bu dönemde ülkelerin kendine yetecek temel üretimi yapmasının öneminin de anlaşıldığını vurguladı.
Özersay, su, toprak analizleri, ürün çeşitliliği gibi konularda politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade ederek, özellikle tarım alanında belli bazı ürünlerde ülkenin avantaj sağlayabileceğini kaydetti.
Tarım alanında yapılması gereken çalışmalar, teşvik ve ürün çeşitliliği üzerine örnekler veren Özersay, suyun ülkeye gelmesiyle birlikte bazı ürünlerin üretilmesi için teşvik edilmesi ve Türkiye pazarına girilmesi için çalışmalar yapılmasının önemine işaret etti.
Özersay, tarımsal üretime zarar verecek doğal afetlerle daha çok karşılaşılmaya başlandığını, bu yüzden ürün kayıplarıyla ilgili sıkıntıyı aşmak için destek kapsamın genişletilebileceğini kaydetti. Özersay, geçimini hayvancılıktan sağlayan insanlara da örneğin başı boş köpeklerin telef ettiği hayvanları için destek verilmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. Tarım alanında sigortalama sisteminin özel sigorta şirketleri üzerinden devreye geçirilebileceğini ve devletin sigorta desteği verebileceğini ifade eden Özersay, devletin tarıma verdiği desteğin israfa yol açmamış olacağını anlattı. Kudret Özersay, tarım alanında faaliyet gösteren devlet kurumlarının, sıkıntıdan çıkmaları ve düzenleyici ve denetleyici olabilmeleri için iyi yönetilmesi gerektiğini de belirtti.
ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali, pandemi döneminde öneminin daha fazla anlaşıldığı tarımsal üretimin devamlılığını sağlayacak politikaların artırılarak devamının elzem olduğunu vurguladı.
Şahali, tarımsal üretimin pandemi sürecinde önem kazanmasına rağmen kaynak değil yönetsel eksikliklerden dolayı ülkede geri gittiğini kaydederek, bazı politikaları eleştirdi, 2019 ve 2020’de sonuç alıcı icraatlar yapılamadığını savundu.
Tarım alanı için bu yılın zor bir yıl olacağını ifade eden Erkut Şahali, bu alanda yeni bir sistemin gerekliliğine değindi, bilgi bankasının geliştirilmesi ve tarımsal desteklerin verimlilik kalite ve sürdürülebilirliğe dayandırılması gerektiğini kaydetti.
Destek politikalarına yönelik değerlendirmelerde bulunan ve önerilerini dile getiren Şahali, kurumların desteklenmesinin, batma tehlikesinden kurtarılmasının önemine işaret etti. Su kaynaklarının korunması ve tarımsal amaçlı kullanılan su kaynaklarının önemli olduğunu vurgulayan Şahali, bu alanda yapılan kayıt çalışmalarının tüm ülkeye yayılması gerektiğini söyledi. Şahali, gıda analiz raporlarına gereken önemin verilmesi, zararlı yelpazesinin daraltılmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Şahali, fare ile mücadele konusunda çok ciddi zafiyet yaşandığını, kaktüs hastalığı ile mücadele edilemediğini ifade ederek, tarımda yapılması gereken çok iş bulunduğunu, tarımda bilgi eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini, organik tarımda, sertifikalı ürünler konusunda, rekabet edilebilir ve ihraç edilebilir ürünler yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Erkut Şahali, Tarım Dairesi’nin bitkisel yetiştiriciliğin doğru temellerde yapılabilmesi için önemli bir eğitici faktör olduğunu belirterek bu faaliyetlerde ciddi bir gerileme yaşandığını dile getirdi.
Balıkçılık faaliyetlerinin geliştirilmesi için önceki yıllarda bazı adımlar atıldığını, balıkçı barınakları inşa edildiğini dile getiren Şahali, öte yandan projesiz ve plansız yapılan bu barınakların ilk fırtınada tuzla buz olduğunu anlattı.
Şahali, Veteriner Dairesi’nin gıda referans laboratuvarının gıda mühendisleriyle desteklenmesini istedi.
Lefke’nin Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen sudan hiçbir şekilde faydalanamadığını söyleyen Şahali, Türkiye’den su gelmesiyle birlikte mevzuat gereğince su ücretlerinin arttığını, bu sudan yararlanmayan Lefke’nin kendi çabasıyla çıkardığı suya yüksek bir fiyat ödediğini kaydetti.
CTP Milletvekili Erkut Şahali, Lefke’nin maruz kaldığı bu çifte standardın önüne geçmek için ilgili bakanlığı adım atmaya çağırdı.
Daha önce sorduğu bir soruya işaret eden, Bafra’da, sadece turistik yatırım amaçlı bir proje çerçevesinde tahsis edilen ve ağaçlandırma için ayrılmış bir alanın 3 otele solar enerji üretimi için tahsis edildiğini söyleyen Şahali, bunun gayri yasal olduğunu belirtti, konu hakkında açıklama istedi.
“TÜK’ün önce faaliyetleri daraltıldı sonra bilerek ve isteyerek zararına satış yapılması sağlandı” diyen Şahali, arpa satışıyla ilgili sürece işaret ederek “Olan Kıbrıs Türk çiftçisine, Kıbrıs Türk hayvancısına olmuştur” dedi.
Şahali, konuşmasında Süt Endüstrisi Kurumu’nun finansal borç yüküne de işaret etti.
Bakanlığı döneminde Genel Tarım Sigortası Fonu’nun gelir kaynaklarını iki katına çıkararak bakanlığı devrettiklerini söyleyen Şahali, yine kendi bakanlığı döneminde seracılığı da bu fonun koruması altında başardıklarını belirtti.
