Halkın Partisi milletvekili Kudret Özersay, İngiltere ile Avrupa Birliği arasında son varılan anlaşmaya ve Türkiye’nin de İngiltere ile yeni bir ticaret anlaşması yapmakta olduğuna dikkat çekerek Cumhurbaşkanı ve hükümeti göreve davet etti.
Özersay “Türkiye’den para bulmak ne kadar önemliyse, ürünlerimizi satabileceğimiz, ihracat yapabileceğimiz uluslararası pazar bulma konusu da en az onun kadar önemlidir” dedi.
Ürünlere yeni uluslararası pazar bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği ile Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin inisiyatif alıp derhal adım atmasını isteyen Özersay, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Brexit konusunda görüşlerini ortaya koyduğunu anımsatarak toplumun yararına olacak adımların atılması gerektiğini vurguladı.
Özersay, Birleşik Krallık ile AB arasında varılan anlaşma ertesinde Türkiye ile Londra arasında da yeni bir ticaret anlaşmasının sonuçlandırılmak üzere olduğunu kaydederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu gelişmeler ülkemizde üretilen ürünler için yeni uluslararası Pazar fırsatları ortaya çıkarıyor, tabi ki takip edip hayata geçirebilirsek. Cumhurbaşkanlığı ve hükümet bu konuda acilen inisiyatif almalı, adım atmalıdır. Türkiye’nin vereceği mali destek (cari harcamalardan ziyade yatırımlar için) ne kadar önemliyse AB’den özel bir ilişki kurarak çıkan Londra ile uluslararası pazar bulma konusunda vereceği destek de en az onun kadar hatta daha da fazla yaşamsaldır, özellikle orta ve uzun vadeli düşüneceksek.
Yeni ticaret anlaşmasına göre Türkiye’de üretilen ürünler İngiliz pazarına hangi kolaylıklara tabi olarak girebilecek? KKTC’de üretilen ürünler açısından bir avantaj olabilecekse bizim ürünlerimizin de benzer şartlarda İngiliz piyasasına girişini sağlayabilir miyiz? Hatta AB mahkemesi kararları ile artık bağlı olmayacak olan İngiliz hükümetinin Kıbrıslı Türkler için ticari bir açılım yapması için Türkiye tarafından tam da bu ticaret anlaşması müzakeresi bağlamında teşvik edilmesi mümkün olabilir mi? Bunlar üzerinde acilen ve ciddiyetle durulması gereken ihtimallerdir. Ankara ziyaretinde maaşların ödenmesi için kaynak arayışı konusu tabi ki önemliydi ancak keşke bu bahsettiğim konu da ele alınmış olsaydı, hala geç değildir.”
Kudret Özersay, 1994’teki AB mahkemesi (ATAD) kararıyla ürünlerin İngiliz piyasasına girişinin ciddi şekilde zorlaştırıldığını ve fiilen ambargo konulduğunu hatırlatarak Brexit nedeniyle bundan böyle bu mahkeme kararlarının ticari ilişkilerde İngiltere için bağlayıcı olmayacağına dikkat çekti.
“Bu bizim için önemli bir fırsattır, yeni sonuçlanan AB-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasındaki uyuşmazlıklar açısından da ATAD yetkili olmayacak” diyen Özersay, şöyle devam etti:
“Gerek bu gelişme gerekse Türkiye’nin Londra ile sonuçlandırmak üzere olduğu ticaret anlaşması İngilizlere Kıbrıslı Türkler bağlamında adım atabilmeleri için hareket alanı açıyor ama ağlamayan çocuğa emzik veren olmaz. Ağlayalım demiyorum, harekete geçip çözüm önerileriyle hem doğrudan hem de Türkiye üzerinden İngiliz yetkililerle bu konuyu derhal ele alalım diyorum.”