Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmaların ardından tamamlandı. Bir sonraki birleşim 15 Mart Pazartesi günü yapılacak.
Genel Kurul’da HP Milletvekili Erek Çağatay, Girne’nin altyapı sorunları ile ilgili konuşma yaptı.
Girne’nin KKTC ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak pozisyona getirilmesi gerektiğini kaydeden Çağatay, bununla ilgili hükümetin politika geliştirmesi gerektiğini belirtti. Pandeminin var olan sorunlara yeni sorunlar eklediğini, Girne Çarşısının kan ağladığını, restoranların kepenk açma endişesi olduğunu, çevre kirliliği, yarım inşaatların sayısının arttığını dile getiren Çağatay, reel sektörün tekrardan üretebilir hale gelmesi gerektiğini belirtti.
Maliye Bakanı ve Ekonomi Bakanı’nın sahaya inmesini öneren Çağatay, büyük sıkıntıların yaşandığını kaydetti.
Girne’deki gelişmenin plansız olduğunu, bunun ciddi hasarlara neden olduğunu anlatan Erek Çağatay, Girne Türk Mahallesi ve eski Girne bölgesinin plansızlık nedeniyle yara aldığını anlattı. Yüksek bina izinleri nedeniyle Girne’nin birçok sorunla baş başa kaldığını anlatan Çağatay, trafik sorununa işaret etti.
Atık su arıtma tesisinin de yetersiz olduğunu savunan Çağatay, Çatalköy-Girne İmar Planı’nın hakkıyla uygulanmasını istedi, Esentepe’den Karşıyaka’ya bir imar planı olmasının önemine dikkat çekti.
En fazla 5 kat sınırlamasının getirilmesini olumlu bulduklarını belirten Erek Çağatay, yeşil alanların uluslararası standartların altında kaldığını dile getirdi. Turizm açısından Girne Antik Limanı’nın paha biçilemez bir değer olduğunu söyleyen Çağatay, limanın yapısal ve yönetsel olarak kötü durumda olduğunu dile getirerek, kaçak yapıların ortadan kaldırılması gerektiğini kaydetti. Çağatay, Girne Antik Liman’daki restorasyon çalışmaları ile ilgili bilgi de talep etti.
“Çarpık büyüme, plansız, altyapısız bir kent” diyen Erek Çağatay, Girnelilerin kaderine terk edildiğini savundu. Adanın incisi olan Girne’nin hak ettiği değeri görmesi gerektiğini ifade eden Erek Çağatay, parti olarak bu konuda baskı unsuru olacaklarını bildirdi.
TDP Milletvekili Zeki Çeler, ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili konuşma yaptı. Ülkede her konuda sıkıntı olduğunu dile getiren Çeler, özel sektörün kan ağladığını ilk açılmadaki gibi bir gelir elde edilemediğini belirtti.
“Bir kapanma daha yaşarsak, devletin anahtarını kime vereceğinizi kararlaştırın” diyen Çeler, turizm olmazsa, eğitim olmazsa ülkenin durumunun çok kötü olacağını belirtti. Turizmin nasıl açılacağı ile ilgili sorulara cevap alamadığını anlatan Çeler, turizm emekçilerinin evine ekmek götüremez halde olduğunu savundu.
“Açılımla ilgili bir plan var mı” diye soran Çeler, hazırlıklı olunması gerektiğini kaydetti. “Neyi beklediğinizi çok merak ederim” diyen Çeler, eğitimle ilgili sorular sordu. Karantina merkezlerine yapılan harcamalarla ilgili eleştiride bulunan Çeler, hükümete, neden yardım alınmadığını sordu.
Hükümetin ülkeyi kötü zamanda yönetme erkine sahip olmadığını ileri süren Çeler, “Turist yok, öğrenci yok, ikide bir avuç açmanın bizi ne hale getirdiği ortada… Biz kendi elimizle gelin bizi idare edin diyoruz” şeklinde konuştu.
En öncelikli hedefin aşılamanın yanı sıra açılımla ilgili düzenlemeler yapılırken, sektörlerin düzenli bir şekilde açılmasına yardımcı olmak olduğunu kaydeden Çeler, kurallara uymayanların denetlenerek, gereken cezaların verilmesi öneminin altını çizdi.
Karantina uygulamalarında torpil olmaması gerektiğini vurgulayan Çeler, ev karantinasında kurallara uymayanların cezalandırılarak, isimlerinin açıklanması uygulamasına geçilmesini, böylece 100-150 milyonun karantina merkezlerine ödenmemesini istedi.
“Maliye’de meteliğe kurşun atıldığı” iddiasında bulunan Zeki Çeler, Maliye Bakanı’na “hükümet yapamayacaksa bıraksın” diyerek, seslendi. Çeler, “Turizm açılmadıysa, öğrenci getirilemiyorsa demek ki eksiksiz, demek ki olmuyor” ifadelerini kullandı.
Boş koltuklara dikkat çeken Çeler, “Keşke Meclis’te biri olmasa da iş yapılsa… Varsın 40 sene iktidar kalsanız” diyerek, vatandaşın dayanacak gücü kalmadığını belirtti.
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, pandemiye ilişkin hükümet icraatları ile ilgili konuşma yaptı.
“Kime konuşacağım acaba” diye soran Angolemli, Meclis Genel Kurulu’nda Maliye Bakanı dışında hükümet kanadından biri olmamasını eleştirdi.
Mağusa’da yazılan bazı yazılar nedeniyle tutuklamalar olduğu iddiasında bulunan Angolemli, bu konuyla ilgili Başbakanlığın açıklama yapması, hükümetin bu konuda harekete geçmesini gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs Konusunda bugüne kadar birlik beraberlik içinde hareket edildiğini ifade eden Angolemli, “Çok önemli bir toplantıya gidiliyor, Meclis’in haberi yok” diyerek, beşli konferans hakkında Meclis Genel Kurulu’na bilgi verilmesi gerektiğini kaydetti. Angolemli, Kıbrıs Konusunda gelecek ay yapılacak toplantının Meclis’te tartışılması gerektiğini belirtti.
Altyapının yeterli olmadığını, pandemi nedeniyle aç kalan insanların suç işlediğini savunan Angolemli, önlem alınması ve polis sayısının artırılması gerektiğini belirtti. Ülkeye gelen bazı öğrencilerin okulun yerini dahi bilmediğini ileri süren Angolemli, “Bunların tespit edilmesi lazım. Bine yakın öğrenci mezun olmuş, ülkelerine gidemiyor” dedi.
Trafiğin pandemiden daha tehlikeli olduğunu dile getiren Angolemli, denetim eksikliğine işaret etti. “Ülkede yol yok, altyapı yok” ifadelerini kullanan Angolemli, araçların fazlalığına dikkat çekti, araçlar için verilen vergilerin yollar için kullanılmamasını eleştirdi. “Biz hep Türkiye’yi beklerik, o zaman neden Ulaştırma Bakanlığı var” diye soran Angolemli, “Sen devletsen planını, programını ona göre yapacan” şeklinde konuştu.
Angolemli son olarak, Meclis’te hükümet kanadındaki eksiklik nedeniyle eleştiride bulundu ve çalışma saatleriyle ilgili değişiklik önerdi.
CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, pandemi, ekonomi ve ekonomik protokol başlıklı konuşma yaptı. Protokolde yer alan Cumhurbaşkanlığı Sarayı konusuna değinen Uluçay, “Maliye Bakanı bu konu sizin elinizdedir” diyerek, bunun zamanının olmadığını kaydetti.
Meclis binasının bir dönem yenilenmesinin gündeme geldiğini ancak o dönemde ekonomik kriz yaşanması nedeniyle bunun yapılmadığını aktaran Uluçay, “Bir şey kaybettik mi, kaybetmedik” dedi.
Pandemiyle ilgili bir yıllık tecrübe edinildiğini ancak bunun değerlendirilemediğini kaydeden Uluçay, sağlık açısından ihtiyaç duyulan eksikliğin giderilmesinin devam etmesi gerektiğini belirtti.
Aşılamanın ekonominin önünün açılabilmesi için önemli olduğunu ve uğraşmak gerektiğini söyleyen Uluçay, özel sektöre hibe desteğine şiddetle ihtiyaç olduğunu vurguladı. Özel sektörün borcu borçla ödediğini, geçen seneki kapanma dönemine göre şimdi daha büyük sıkıntı olduğunu savunan Uluçay, hibe desteğin özel sektörün nefes almasını sağlayacağını belirtti.
Seyahat acentelerinin son 1 yıllık verilerine ulaşmanın zor olmadığına dikkat çeken Uluçay, “Turizmde agresif bir politika gütmenin zamanıdır” diyerek, Güney Kıbrıs’tan ve Antalya’dan örnekler verdi. Güney Kıbrıs’tan kara kapılarının gelecek ziyaretçilere açılması gerektiğini söyleyen Uluçay, bu çalışmaların şimdiden öngörülmesi ve Cumhubaşkanı’nın temaslarını ona göre geliştirmesi gerektiğini dile getirdi.
Protokolün ihtiyaç duyulan çözümleri üretmediğini savunan Uluçay, Başbakan Saner’in sorulan sorulara cevap vermediğini, belki daha sonra verebileceğini kaydetti. Pandeminin getirdiği sıkıntılara çözüm amaçlı olarak protokolün daha farklı olması gerektiği üzerinde duran Teberrüken Uluçay, ülkenin ihtiyaç duyduğu fiber optik yatırımların yapılmasının önemini belirtti.
Pandemiden daha fazla ve az etkilenen sektörler olduğunu belirten Uluçay, hibe destek programının buna göre şekillendirilmesi ve kontrollü açılım için adım atılması gerektiğini söyledi.
Maliye Bakanı Dursun Oğuz ise, eleştirilere yanıt verdi. Ekonomik Protokolle ilgili her dönem eleştiriler olduğunu söyleyen Oğuz, ülkenin ekonomik anlamda desteğe ihtiyacı olduğunu belirtti. “İnşallah 3’üncü kapanmayı yaşamayız” diyen Oğuz, en büyük eksikliğin denetimsizlik olduğunu, bununla ilgili belediyelerin görevlendirildiği ama bunun yeterli olmadığını anlattı.
İkinci kapanmanın etkisinin daha büyük olduğuna dikkat çeken Oğuz, 2020’nin sağlık açısından ne olacağının belli olmadığını gösterdiğini kaydetti.
Evde izole konusunun başarılabilmiş olması durumunda, karantina merkezlerine bu kadar para harcanmayacağını dile getiren Oğuz, “Bundan sonraki süreç bu şekilde yürüyemez. Bileklikle ilgili bir çalışma var. Taramanın çok sayıda değişik yerlerde yapılması, denetimin ve açılımın kontrollü yapılması gerek” dedi.
Ekonominin ve sağlığın birlikte yürümesi gerektiğini dile getiren Oğuz, hükümetin hibelerle ilgili gerekeni yapmaya çalıştığını anlattı.
Beklenen oranda olmasa da bir öğrenci akışının olduğunu kaydeden Oğuz, “İkinci dönemdeki kapanmanın ekonomide daha ağır bir dönüşümü oldu” dedi.
Son 100 milyonluk destek paketiyle ilgili “Yaklaşık 100 milyonluk kredi, 36 milyonluk onay, 6 milyonluk da değerlendirme var” diyen Maliye Bakanı Oğuz, Girne Hastanesi’yle ilgili blokeyi verdiklerini, savcılık görüşünü beklediklerini, sürecin devam etmesini istediklerini belirtti.
Burslar konusunda da konuşan Oğuz, “Burası bir ağlama yeri değil” diyerek, bununla ilgili çalışmaları olduğunu söyledi.
Toplu taşımacılıkla ilgili iki örgütle de görüştüklerini, çalışmaları olduğunu söyleyen Oğuz, “Bir kapanmayı daha kaldıramayız. İnşallah kapanacak duruma gelmeyiz” dedi.
Konuşmaların ardından Meclis Genel Kurulu tamamlandı. Bir sonraki birleşim 15 Mart Pazartesi günü yapılacak.
