Bazı büyük şirketlerin kripto para birimlerini destekleyici adımları ve yatırımlarıyla Bıtcoin’in fiyatı da 55 bin doların üzerine çıktı
Kripto para birimleri piyasalarına yönelik ilgi son dönemde hız kazanırken, Bitcoin’in piyasa değeri 1 trilyon dolara ulaştı.
Bazı büyük şirketlerin kripto para birimini destekleyici adımları ve yatırımlarının etkisiyle Bitcoin’in fiyatı son haftalarda rekor üstüne rekor kırdı.
ABD’li elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın 1,5 milyar dolarlık varlığını Bitcoin’e yatırdığını duyurması ve Mastercard ile Bank of New York Mellon’un ise kripto para birimlerinin kullanımını kolaylaştıracak adımlar atmasının ardından dijital para biriminin değeri de hızla yükseldi.
Analiz şirketi Coinmarketcap’in verilerine göre, en eski kripto para birimi olan Bitcoin’in fiyatı 2011’de 0,30 dolar olarak kaydedilirken, bugün 55 bin doların üzerine çıktı. Bitcoin’in fiyatı, bu hafta yüzde 17 civarında değer kazanırken, 2020’nin başından bu yana yüzde 681 arttı.
Kripto para biriminin piyasa değerinin 1 trilyon dolara ulaşması önemli bir “dönüm noktası” olarak nitelendirilirken, sadece bu yıl Bitcoin’in piyasa değeri 450 milyar dolardan fazla yükseliş gösterdi.
İLK KEZ 2009’DA İŞLEM GÖRDÜ
Blok zincir teknolojisine sahip bir kripto para birimi olan Bitcoin, Satoshi Nakamoto ismini kullanan bir kişi veya grup tarafından 2008’de piyasaya sürülerek 2009’da işlem görmeye başladı. İlk Bitcoin transferi 2009’da Nakamoto ve programcı Hal Finney arasında gerçekleşti.
Herhangi bir merkez bankası veya resmi kuruluş ile bağı olmayan ve tamamen sanal olarak üretilen Bitcoin, ilk günden itibaren tartışmaların merkezinde yer aldı.
Merkezi bir otoriteye bağlı olmaması Bitcoin’i geleneksel para birimlerinden ayıran temel fark olarak öne çıkarken, bir diğer farkı ise Bitcoin’in herhangi bir aracı olmadan iki kişi arasında işlem yapılmasına olanak sağlaması oldu.
Para transferlerinin geleneksel yöntemlere kıyasla daha güvenli, ucuz ve hızlı yapılabilmesi, basit ve enflasyon riskinin düşük olması, Bitcoin’in temel avantajları arasında gösterildi.
Bu avantajlarının yanı sıra Bitcoin bazı riskleri de beraberinde getirdi. Bitcoin’in izinin sürülememesi, kripto para biriminin ticareti illegal olan ürünlerin ödemesinde veya kara para aklama amacıyla kullanılmasına neden oldu.
KÜÇÜK-BÜYÜK MİLYONLARCA YATIRIMCININ RADARINDA
Bitcoin’in yükselişinin ardından birçok kripto para birimi daha ortaya çıktı. Bu para birimleri ise “alt coin” olarak adlandırıldı. Hızla gelişen kripto para dünyasında öne çıkan bazı “alt coin”ler, Litecoin, Ethereum ve Ripple oldu.
Lise öğrencilerinden uluslararası şirketlere kadar küçük-büyük milyonlarca yatırımcının radarında olan kripto para birimleri, finans dünyasında son yılların en önemli gelişmelerinden biri olarak kabul edilirken, bu para birimlerinin geleceğine ilişkin soru işaretleri varlığını sürdürdü.
Uzmanların kripto paralara karşı temkinli yaklaşımına rağmen Bitcoin ve benzer kripto para birimleri son dönemde hızla değer kazanmaya devam etti.
Alt coinlerden Ethereum, dün rekor seviyeye ulaşarak 1.957 dolara kadar yükseldi, böylece fiyatı yıl başından bu yana yüzde 160’tan fazla arttı.
Tüm kripto para birimlerinin piyasa değeri ise bu yıl 2 katından fazla artarak 800 milyar dolardan yaklaşık 1,7 trilyon dolara yükseldi.
“SPEKÜLATİF ARAÇ” ELEŞTİRİSİ
Bitcoin ve benzer kripto para birimleri finans dünyasını ikiye böldü.
Kripto para analistleri, Bitcoin’in kripto sektörü için önemli olduğunu vurgularken, piyasa değerinin 1 trilyon dolara ulaşmasının Bitcoin’in artan gücünü gösterdiğini belirtti.
Bitcoin’i “patlamayı bekleyen bir balon” olmakla eleştirenlerin yanıldığını savunan kripto para analistleri, kurumsal yatırımcıların Bitcoin’e ilgisinin arttığını aktardı.
Ayrıca ABD’de bazı önde gelen yatırımcıların Bitcoin’i enflasyona ve dünyanın en önemli merkez bankalarının sıfır faiz politikasına karşı bir tampon olarak görmesi dikkati çekerken, Bitcoin’i eleştirenler ise kripto paraları “tehlikeli bir spekülatif araç” olarak nitelendirdi.
Son olarak ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, hızlı bir yükseliş gösteren Bitcoin’i “oldukça spekülatif bir varlık” olarak tanımlayarak, kripto para birimlerinin yasa dışı işlemler için bir araç olarak kullanılmadığından ve yatırımcıların korunduğundan emin olmanın önemini vurguladı.
Yellen, daha önce de kripto paralar ve sanal varlıkların kötüye kullanımının büyüyen bir sorun olduğunu belirterek, “sorumlu inovasyona” ihtiyaç olduğuna dikkati çekmişti.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde da Bitcoin’i “spekülatif bir yatırım aracı” olarak nitelendirerek, Bitcoin ve diğer kripto varlıklara yeni bir düzenleme getirmeyi planladıklarını belirtmişti.
REGÜLASYON BEKLENTİSİ
Finansal otoriteler, kullanım alanlarının yaygınlaşması ve her geçen gün ilginin artmasıyla kripto paralara ilişkin çalışmalarına hız verirken, sanal para birimlerine yönelik regülasyon çağrıları da yoğunlaşmaya başladı.
Bu kapsamda, ABD Merkez Bankası (Fed) ile ECB’nin de aralarında bulunduğu birçok merkez bankası dijital para birimlerini gündemlerine aldı.
Bitcoin ve benzer kripto para birimlerine yönelik düzenlemelerin olmamasının kullanıcılar açısından risk taşıdığı belirtilirken, kripto para birimlerinin merkez bankaları tarafından rezerv olarak kullanılması halinde ise bu paraların gelişiminde yeni bir döngüye girileceğine dikkat çekildi.