“IV. Uluslararası Sürdürülebilir Gelişme Çerçevesinde “Kırsal Alanlar ve Ekoloji” Kongresi’ne katılan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Kırsal alan ekolojisi ve kırsal alanların korunması önceliğimizdir” açıklamasını yaptı.
Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, IKSAD Enstitüsü’nün (İktisadi Kalkınma ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü) yürütücülüğünde The Olive Tree Hotel’de gerçekleştirilen “IV. Uluslararası Sürdürülebilir Gelişme Çerçevesinde “Kırsal Alanlar ve Ekoloji” Kongresi’ne katıldı.
Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Kongre, yurt içinden ve yurt dışından nitelikli bilim insanlarını bir araya getirerek, Kırsal Alan Ekosistemleri öncelikli olmak üzere Doğa Bilimleri ile Ekoloji Bilimleri konusunda değerli araştırmaları sunmak, bilgileri paylaşmak ve uluslararası ortak bir platform oluşturmak amacı ile yapılıyor.
Kongrede Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Eski Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Orman Dairesi Müdürü Salih Güneş, Eski Orhan Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, Eski Çevre Koruma Dairesi Memuru Mustafa Kemal Meraklı ve T.C. Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Öner Demirel birer konuşma yaptı.
Yarın da devam edecek olan kongre, çevrimiçi ve yüz yüze olarak gerçekleştirilece.
ATAOĞLU
Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, kongrede yaptığı konuşmada, kırsal alan ekolojisi ve kırsal alanların, korunması konusunda bakanlığın hassas davrandığını söyledi.
Ataoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bakanlığımız birçok koruma çalışmasını izinlendirerek farklı konularda koruma çalışmalarının yapılmasına imkan sağlamış ve Çevre Yasası kapsamında hazırladığı Flora, Fauna Türleri ve Yabani Kuşların Korunması Tüzüğü’ne göre de biyolojik çeşitlilik değerlerinin korunması için etkin çalışmalarını yürütmektedir.
Ülkemizin bir turizm ülkesi olduğu gerçeğinden hareketle, çevre, bir turizm kaynağı olma özelliğini taşırken, turizmin en önemli etkileri de çevre üzerinde olmaktadır.
Turizm, bir yandan doğal kaynakları yoğun bir biçimde kullanan, bir yandan da korumak zorunda olan bir sektördür. Çünkü turizmin gelişmesi ve bir alanın çevresel kullanımı çevresel etkiler yaratır.
Doğal çevreyi, bugün ve gelecekte çekici kılabilen yöreler; beşeri yapısını ve doğal peyzaj ile birlikte mimari yapı özellikleriyle dengeli bir şekilde bir araya getirdiklerinde yararlarından daha fazla pay alabileceklerdir.
Bu bağlamda kırsal alanlardaki ekolojik yapının korunması, özelliklede ülkemizde çoğunluğu kırsal bölgelerde bulunan Sulak Alanların korunması ile ilgili yine Çevre Yasası tahtında çıkarılmış olan “ Sulak Alanların Korunması ve Yönetimi Tüzüğü” ile hassas bir şekilde yönetilmektedir.
İklim kriziyle mücadele…
Yine dünyanın en büyük sorunlarından biri haline gelen iklim krizi ile mücadelede, başta çevre eğitimi konusunda çalışmalarımızı sürdürüken, dünyanın takip etmekte olduğu politika ve stratejilerden de yararlanmaktayız.
İklim krizine bağlı kuraklık veya aşırı yağışların dönemli ve büyük miktarlardaki tarımsal arazi kayıpları gelecekte gıda güvenliği açısından sorunlara yol açabileceği gerçeğinden hareketle ülkemizdeki biyolojik çeşitliliğin ve orman alanlarının korunması ve geliştilmesi için politika üretmeye ve uygulamaya devam edeceğiz.
Bu bağlamda, kongrede yer alacak bildiriler ve kongre sonucunu dikkatle takip edeceğimizden ve Bakanlık olarak üstümüze düşen görevleri yerine getireceğimizden şüpheniz olmasın.”