Adalı cinayetiyle ilgili yeni iddiaları araştırmak için Meclis Araştırma Komitesi kuruluyor

0
48
Meclis

Gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili ortaya atılan yeni iddiaların araştırılması amacıyla Meclis Araştırma Komitesi kuruluyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Meclis Grubu’nun sunduğu Meclis Araştırma Komitesi kurulması önergesi bugün Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bugün görüşülüp, oy birliğiyle kabul edildi.

Görüşmeye geçmeden önce ilk olarak genel kurula sunuşlar yapıldı. Bu bölümde, Meclis Danışma Kurulu’nun, Hukuk Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nin “Küçükler ve Mahcurlar Vesayet (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nın ivediliğine ilişkin tezkere ele alındı.

Konuyla ilgili söz alan, CTP milletvekili, Hukuk Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Doğuş Derya, “Küçükler ve Mahcurlar Vesayet (Değişiklik) Yasa Tasarısı’ndaki değişikliğin, bir seneden fazladır Hukuk Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nin gündeminde olan “Evlilik Dışı Çocuklar Yasası”yla uyumlaştırma amacı güttüğünü belirtti.

Derya, evlilik içi doğan çocuklarla evlilik dışı çocuklar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldıracak “Evlilik Dışı Çocuklar Yasası”nın görüşülmesinin tamamlanması için ivedilikle bu değişikliğin yapılmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Daha sonra tezkere oylandı ve oybirliğiyle kabul edildi.

Genel kurul daha sonra CTP milletvekillerinin sunduğu Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili ortaya atılan iddiaların araştırılması için Meclis Araştırma Komitesi kurulması önergesi ele alındı.

Konuyla ilgili söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kutlu Adalı cinayetinin demokraside açılmış ve hala kapanmamış bir yara olduğunu söyledi. Bugün henüz kapanmış bir dosyadan söz edilemediğine işaret eden Erhürman sadece poliste değil Meclis’te de ilgili araştırma dosyasının kapatılmadığını dile getirdi.

Başbakan Ersan Saner’in “bu konu önceki hükümetler döneminde neden gündeme getirilmedi?” diye sorduğunu dile getiren Erhürman, bu duruma konuyla ilgili yapılan açıklamaları gerekçe gösterdi.

Erhürman, bir kişinin “Ben bu işin doğrudan tanığıyım. Benden bunu yapmam istendi. Kıbrıs’a gittim, orada bana şu marka tabanca verildi, keşif de yaptım” dediğini kaydetti. Tufan Erhürman böyle bir açıklamanın önceki hiçbir hükümet döneminde yapılmadığını, böyle bir açıklama dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın, dosya yoksa açılması, varsa ileri götürülmesini gerektiren bir açıklama olduğunu anlattı.

Galip Mendi’nin açıklamalarına da işaret eden Erhürman, bunun önceki açıklamalarla paralellik gösterdiğini söyledi. Korkut Eken’in de dün açıklamalar yaptığını anımsatan Erhürman, tüm bunların yetkili makamlarca araştırılması gereken iddialar olduğunu belirtti.

KKTC’de bu bağlamda yapılması gerekenler olduğunu dile getiren Erhürman birden fazla birimin birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.

Elbette zaman aşımı gibi teknik meselelerin gündeme gelebileceğini ancak KKTC hukukunda zaman aşımı olmadığını söyleyen Erhürman, “şikayet, ihbar, suç duyurusu” gibi kavramların da KKTC ceza hukuku açısından zorunluluk olmadığını, bunlar olmasa da harekete geçilebileceğini ve harekete geçmemenin görevi ihmal suçu oluşturduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nu bir an önce toplamaya çağrısı yapan Erhürman, dosyanın Polis Genel Müdürlüğü’nde ileri götürülmesi ve Meclis’in de harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Gereken araştırma gerçekleştirildikten sonra işin cezai tarafının ne olacağının şu anın gündemi olmadığını kaydeden Erhürman, şu an önemli olanın olayın açığa çıkarılması olduğunu belirtti.

Erhürman, kurulacak komiteye davet edilen tüm yetkili makamların komiteye gitme yükümlülüğü olduğunu kaydetti.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de söz alarak, tarihi tekrar okuma durumuyla karşı karşıya olunduğunu söyledi.

Özyiğit, 25 yıl önce yaşanan ve herkesi kahreden olayla ilgili oluşturulan komitelerin nelere ulaşıp ulaşamadığının önemli olduğunu belirtti.

Cemal Özyiğit, dönemin Başbakanı Hakkı Atun’un “polisten gerekli bilgileri alamadım” dediğine işaret etti.

Bunun nedeninin geçici 10’uncu madde olduğunu söyleyen Özyiğit, “Gelin bunları masaya yatıralım.. Vesayet rejiminin bu işin üzerini örttüğüne inanıyorum” dedi.

Galip Mendi’nin açıklamalarına işaret eden Özyiğit, itiraflarla birlikte bu işin artık sonuçlandırılması gerektiğini söyledi.

Kendisinin de bir takım kişiler tarafından tehdit edildiğini ve polise şikayette bulunduğu halde sonuç alınmadığını kaydeden Özyiğit, araçlara bombalar konduğunu belirtti.

Özyiğit, “Gelin bu araştırmaları derinlemesine yapalım, hiçbir şey karanlıkta kalmasın” dedi.

Yapılan açıklamalara işaret eden Özyiğit, gerçeklerin gün ışığına çıkarılmasını sorumlu olanların cezalandırılmasını istedi.

Özerk sivil demokratik bir polis teşkilatı için gerekenin yapılmasını isteyen Özyiğit, sadece Kutlu Adalı cinayeti değil, kara para ve uyuşturucuya dair açıklamaların da araştırılması gerektiğini dile getirdi.

HP Genel Başkanı Kudret Özersay da Kutlu Adalı cinayetinin aydınlatılması için yeni bir çabaya ihtiyaç duyulduğunun aşikar olduğunu kaydetti.

Kapatılan dosyanın yeniden açılması ve canlandırılması için zaten bir girişim yaptıklarını söyleyen Özersay, Meclis’te yeni bir araştırma komitesi kurulmasının da faydalı olduğunu anlattı.

Önceki Meclis komitelerinin talep ettiği belgeleri ilgili kurumlardan alamadığını söyleyen Özersay, bugün sabah itibariyle bu komitelerin gizli tutanaklarının Meclis çatısı altında okunabileceği bilgisi aldıklarını belirtti.

Bu gibi raporların mahkeme aşamasında da destekleyici unsur olarak kullanılabileceğini ve kamuoyunda konuyu canlı tutabileceğini, bu yüzden komite kurulmasına destek verdiklerini ifade eden Özersay ancak önceki dönemlere bakarak ders alınması gerektiğini dile getirdi, kararlılıkla hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.

Tartışmanın ekseninin yanlış bir noktaya gittiğini, açıklamaların cinayet teşebbüsüne dair olduğunu ifade eden Özersay, tartışmanın ekseninin biraz da cinayet gününe çekilmesi gerektiğini anlattı.

Özersay, bu çerçevede, HP olarak, ismi geçenlerin cinayet tarihinde ülkede bulunup bulunmadığına ilişkin muhaceret kayıtlarını dün talep ettiklerini söyledi.

Kudret Özersay hükümetten de ifade almaktan, Türkiye’yle adli işbirliğinden bağımsız olarak, “Biz siyasi irade ortaya koyuyoruz savcılık ve polise arkanızda duracağız” mesajını vermesini istedi.

Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı da “bir suç örgütü liderinin yaptığı ifşaatlarda Kutlu Adalı cinayetine atıfta bulunulmasının çok önemli olduğunu” söyledi.

Bu açıklamalardan sonra cinayetin yeniden araştırılması gerektiğini belirten Arıklı, itiraf doğrultusunda dosyanın yeniden açılmasının hukuki bir durum olduğunu ve YDP olarak önergeye evet demelerinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Geçmişte defalarca hükümete gelinmiş olunmasına rağmen bu ve benzeri faili meçhul cinayetler konusunda hiç söz söylemeyen muhalefetin bu konuda rol kapmaya çalışmasının manidar olduğunu söyleyen Arıklı, cinayete kendisinin de adının karıştırılmaya çalışıldığına işaret etti.

Bir gazetecinin 1990 yılında kendisinin Kutlu Adalı’ya yazdığı nazik bir mektubun içindeki bir cümleyi cımbızlayarak “Arıklı, Kutlu Adalı’yı hedef gösterdi, tehdit etti” gibi haberlerle kendisini hedef gösterdiğini söyleyen Arıklı, ilgili mektubu okudu.

“Komite eğer bunun gibi saçma sapan iddiaları da inceleyecekse, vakit kaybı” diyen Arıklı, Özyiğit’in bu konuyla ilgili açıklamalarına işaret etti.

Başbakan Ersan Saner de konuyla ilgili söz alarak, UBP olarak bugüne kadar ortaya konan tüm araştırma komitelerine evet dediklerini ve bu komiteye de evet diyeceklerini söyledi.

Açıklamalarla ilgili Türkiye’de ortaya çıkacak sonuçlara göre atılacak adımların da değerlendirileceğini belirten Saner, KKTC’de bu tip araştırmaların polis tarafından yapıldığını anımsattı ve gerekmesi halinde savcılığın da gereğini yapacağını söyledi.

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli de konuyla ilgili konuşmasında, önceki komite tutanaklarının gizli tutulmasını eleştirdi ve tutanakların özel bir karar olmaksızın açık olması gerektiğini ifade etti.

Angolemli, bu durumu “demek ki bir bit yeniği var” şeklinde yorumladı.

Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu da söz alarak, tutanaklarla ilgili İç Tüzük kuralını okudu ve tutanakların kamuoyuna açılmasının Genel Kurul kararıyla yapılabileceğini söyledi.

CTP Milletvekili Asım Akansoy da söz alarak, sadece araştırma komitesine onay vermenin yetmediğini, bu konuda kararlılıkla çalışmak gerektiğini söyledi.

Son dönemde Kutlu Adalı cinayeti ve sanal bet konusunda yapılan haberlerle ilgili Kıbrıs Türk medyasına tehdit ve şantaj yapıldığını, telefonla arayarak “şu haberi geri çek, bu haberi öyle değil, böyle yaz” dendiğini söyleyen Akansoy, tehdit edenlerin açıklanması ve Meclis’in basının arkasında durması gerektiğini ifade etti.

UBP Milletvekili Zorlu Töre d,e araştırma komitesi kurularak, konunun aydınlığa kavuşturulması gerektiğini ancak olayı aydınlatacak olanın yargı olduğunu belirtti.

“KKTC dışındaki şahitler ve sanıkları meclis komitesi nasıl dinleyecek?” diye soran Töre, devlete ve kurumlarına inanmadan hiçbir şeyin çözülemeyeceğini anlattı.

Töre, soru üzerine, bu gibi olayları takdir etmediğini belirterek, o dönemlerde kendi aracının da yakıldığını söyledi.

.+

UBP Milletvekili Sunat Atun da konuyla ilgili konuşmasında, araştırma komitelerine istenen bilgi ve belgeleri vermeyenlerle ilgili yaptırımlar hakkında düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Atun, Meclis’in bir an evvel araştırma komitelerine ilişkin olarak komite çağrılarına uymayanlara uygulanacak yaptırımlar konusunda bir yasal düzenleme yapması gerektiğini vurguladı.

Daha sonra Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili ortaya atılan iddiaların araştırılması için Meclis Araştırma Komitesi kurulması oylanarak, oybirliğiyle kabul edildi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz